Patates, dünya genelinde yaygın olarak tüketilen ve besleyici bir sebze olarak bilinen bir kök sebzedir. Patates yetiştirilmesi kolay ve nispeten ucuz bir sebzedir.
Yapısındaki karbonhidratlardan dolayı sürekli tartışmaların odağında olan patates sanıldığı kadar zararlı değildir. İçeriğindeki mikro besinler, antioksidanlar ve diğer özellikler, patatesin sağlık üzerinde çeşitli olumlu etkileri olabileceğini göstermektedir.
İşte patates tüketmek için 5 büyük sebep:
Mikro Besin İçeriği Zengindir
Patates, özellikle nişasta içeriği ile tartışmalara konu olmuştur. Patatesin içeriğinde karbonhidratlar kompleks karbonhidratlardır ve bağırsaklar için yüksek oranda prebiyotik etkiye sahiptir.
Patates, vitaminler ve minerallerle doludur, ancak çeşit ve hazırlama yöntemi besin içeriğini etkileyebilir. 1 orta boy patates ortalama 180 gramdır ve bunun 140 gramı sudan oluşur.
1 orta boy patates içeriğindeki bileşenler:
Enerji: 165 kcal
Protein: 4.3 gram
Karbonhidratlar: 36 gram
Yağ: 0.2 gram
Lif: 3.8 gram
C Vitamini: Günlük İhtiyacımızın (%30’u)
B6 Vitamini: Günlük İhtiyacımızın (%40’sı)
Magnezyum: Günlük İhtiyacımızın (%20’si)
Fosfor: Günlük İhtiyacımızın (%12’si)
Niasin: Günlük İhtiyacımızın (%12’si)
Potasyum: Günlük İhtiyacımızın (%27’si)
Manganez: Günlük İhtiyacımızın (%30’i)
Folat: Günlük İhtiyacımızın (%12’si)
Antioksidan İçeriği Yüksektir
Patates, çeşitli antioksidanları içerir. Antioksidanlar, hücre hasarını önleyebilir ve serbest radikallerle savaşarak genel sağlığı iyileştirebilir.
C vitamini, beta-karoten, flavonoidler, fenolik asitler ve diğer antioksidanlar patatesin antioksidan profiline katkı sağlar. Günümüzdeki yanlış beslenme alışkanlıkları, hazır ve işlenmiş gıda tüketimi, çevre kirliliği gibi sebepler enflamasyona yol açarken bu antioksidanlar bu enflamasyonlara karşı savunma mekanizmaları oluşumuna yardımcıdırlar.
Yapılan bazı çalışmalar düzenli patates tüketen bireylerin akciğer ve kolon kanseri riskinin daha az olduğunu göstermiştir. Bazı çalışmalar ise patates tüketiminin, kalp damar hastalıkları ve diyabet gibi hastalıklarda sanılanın aksine olumlu etkiler sağladığını göstermiştir.
Farklı çeşitleri bulanan patatesin antioksidan içeriği çeşidine göre değişmektedir. Tatlı patates, beyaz patatese göre daha yüksek oranda antioksidan içermektedir.
Kan Şekeri Kontrolüne Yardımcıdır
Patates, yüksek karbonhidrat içeriğine sahiptir fakat içerdiği karbonhidratlar kompleks karbonhidratlardır ve bu karbonhidratların büyük bir kısmı dirençli nişastadan oluşur.
Dirençli nişasta bağırsaklar tarafından sindirilmez ve faydalı bağırsak bakterileri tarafından prebiyotik olarak kullanılırlar. Lif içeriği, sindirim sürecini yavaşlatarak glisemik yanıtı düzenleyebilir ve insulin duyarlılığını artırabilir.
Bu özellik, kan şekerinin istikrarlı bir şekilde kontrol edilmesine yardımcı olabilir. Yapılan bir çalışmaya göre 4 hafta boyunca 30 gramlık dirençli nişasta tüketen şeker (diyabet) hastalarındaki kan şekeri seviyeleri %33 oranın düşmüştür.
Bağırsak Huzurunu Destekler
Patates yüksek dirençli nişasta içeriği sayesinde sadece kan şekerini düzenlemekle kalmaz, bağırsak huzurunu da sağlar. Dirençli nişasta kalın bağırsaklara ulaştığında, faydalı bağırsak bakterilerinin besini haline gelir.
Bu bakteriler onu sindirir ve kısa zincirli yağ asitlerine dönüştürürler. Yüksek lif içeriği, sindirim sistemi sağlığını destekler ve bağırsak hareketliliğini düzenler. Bu, kabızlık riskini azaltabilir ve genel bağırsak huzurunu artırabilir.
Sonuç olarak, patates, besleyici bir profil sunan ve çeşitli sağlık yararlarına sahip bir sebzedir. Ancak, sağlıklı bir diyetin bir parçası olarak dengeli bir şekilde tüketilmelidir. Farklı pişirme yöntemleriyle hazırlanarak, besin değerini korumak mümkündür.
Patateslerdeki dirençli nişasta büyük ölçüde, bağırsak bakterilerinin tercih ettiği besin kaynağı olan kısa zincirli yağ asidi bütirata dönüşür. Yapılan çalışmalar bütiratın Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve divertikülit gibi iltihaplı bağırsak hastalıklarında atak sıklığını azalttığı görülmüştür.
Glutensizdir
Patates, doğal olarak glütensiz bir besindir. Arpa, çavdar, buğday ve yulaf gibi tahıl ürünlerinde bulunan gluten patateste bulunmamaktadır.
Çoğu insan, gluten tüketiminden olumsuz belirtiler yaşamaz. Ancak, günümüzde çölyak ve gluten intoleransı olan kişilerin sayısı artmış durumdadır.
Çölyak hastalığı veya çölyak dışı glüten duyarlılığı olan kişiler, gluten içeren yiyecekleri tükettiğinde karın ağrısı, ishal, kabızlık, şişkinlik ve cilt döküntüleri gibi belirtiler yaşayabilirler.
Patates gluten içermeyen, tokluk indeksi yüksek, kan şekerini dengeleyen ve dirençli nişasta içeren bir kök sebzesidir. Yapılan çalışmalarda patatesin, tokluğu sağlayan kolesistokinin hormon seviyelerinde artış sağladığı görülmüştür.
Patates bilinenin aksine mikro besin deposudur, kan şekeri dengeleyicisidir, bağırsak huzurunu sağlar ve yüksek antioksidan kapasitesine sahiptir.