Hayatın akışı içerisinde aniden gelen bir kararma olur. Gözlerin önünde uçuşan ışıklar ve sonrasında gelen bir bayılma anı… Eğer düşük nabız (bradikardi) ve buna bağlı bayılma (senkop) sorunlarıyla mücadele ediyorsanız, bu senaryo size hiç yabancı değildir. Yıllarca bu durumun tek kalıcı çözümü göğüs kafesine yerleştirilen bir kalp pili olarak öne çıktı. Ancak tıp dünyası hızla gelişiyor. Artık “Pilsiz bir yaşam mümkün mü?” sorusuna güçlü bir yanıtımız var: Kardiyonöroablasyon.
Düşük Nabız ve Bayılma Neden Olur?
Normal bir yetişkinde kalbin dinlenme anındaki hızı dakikada 60 ile 100 vuruş arasındadır. Nabzın 60’ın altına düşmesine bradikardi denir. Bazı sporcularda bu durum normal olsa da eğer beraberinde baş dönmesi, halsizlik ve bayılma getiriyorsa ciddi bir sorun var demektir.
Peki, kalp neden duraksar? Çoğu zaman sorun kalbin kendi elektrik sisteminden değil, kalbe “yavaşla” emrini veren Vagus sinirinin aşırı baskın olmasından kaynaklanır. Özellikle gençlerde görülen “Vazovagal Senkop” dediğimiz durumda, sinir sistemi kalbe gereksiz yere fren yaptırır. Kalp birkaç saniye durur, beyne kan gitmez ve bayılma gerçekleşir.
Kalp Pili Her Zaman Tek Seçenek mi?
Geleneksel tedavide, eğer kalbin hızı hayati risk yaratacak kadar düşüyorsa vücuda bir kalp pili yerleşimi olur. Kalp pili (pacemaker), kalbin hızını sürekli takip eden ve yavaşladığında devreye giren küçük bir cihazdır. Yaşlı hastalarda veya kalbin iletim yollarının tamamen koptuğu durumlarda hala altın standarttır.
Ancak genç ve aktif hastalar için kalp pili beraberinde bazı zorluklar getirir:
- Cihazın her 10-12 yılda bir cerrahiyle pil değişimi gerektirmesi.
- Enfeksiyon riskleri.
- Kablolarda (lead) zamanla oluşan kırılmalar.
- Hastanın psikolojik olarak kendini bir cihaza bağımlı hissetmesi.
İşte tam bu noktada, kalbin doğal yapısını bozmadan sorunu kökten çözen Kardiyonöroablasyon devreye giriyor.
Kardiyonöroablasyon Nedir? Nasıl Uygulanır?
Kardiyonöroablasyon, kalbin içindeki ritim bozukluğu yaratan dokuları yakmak yerine, kalbi yavaşlatan sinir düğümlerini (ganglionik pleksuslar) hedef alan yenilikçi bir yöntemdir.
İşlem Nasıl Gerçekleşir?
Bu işlem, tıpkı standart bir ablasyon gibi anjiyo laboratuvarında olur. Kasıktan küçük bir kateterle kalbe girmek mümkün olur. Gelişmiş 3 boyutlu haritalama sistemlerine başvurmak lazımdır. Böylelikle kalbin içinde Vagus sinirinin yoğunlaştığı noktalar ortaya çıkar.
Buradaki temel mantık şudur: Kalbi bir araba gibi düşünün. Bazı insanların sinir sistemi, yol açık olmasına rağmen sürekli “frene” basar. Biz bu işlemle, o gereksiz fren mekanizmasını (sinir odaklarını) radyofrekans enerjisi ile ortadan kaldırıyoruz. Böylece kalp, kendi doğal ritminde, dışarıdan bir baskı olmadan özgürce atmaya devam ediyor.
Neden Kardiyonöroablasyon? Avantajları Nelerdir?
Bu yöntemin en büyük avantajı, vücuda yabancı bir cihaz yerleştirmeden kalıcı iyileşme sağlamasıdır.
- Ömür Boyu Kalp Pili Zorunluluğundan Kurtulma: Özellikle 20’li, 30’lu yaşlardaki hastalar için bu, onlarca yıl sürecek pil değişim operasyonlarından kurtulmak demektir.
- Bayılma Ataklarının Son Bulması: İşlemden sonra hastaların büyük çoğunluğunda bayılma atakları tamamen kesilir veya sıklığı dramatik şekilde azalır.
- Hızlı İyileşme Süreci: Cerrahi bir kesi olmadığı için hastalar genellikle bir gün sonra sosyal hayatlarına ve işlerine dönebilirler.
- Doğal Ritim: Kalp, bir cihazın komutuyla değil, kendi doğal sinüs düğümüyle çalışmaya devam eder.
Önemli Not: Kardiyonöroablasyon her düşük nabız hastası için uygun değildir. Kalbin iletim sisteminde kalıcı bir hasar varsa (AV Blok gibi), kalp pili hala gereklidir. Ancak fonksiyonel bayılmaları olan hastalar için bu yöntem devrim niteliğindedir.
Hayata Kesintisiz Devam Edin
Düşük nabız ve bayılma korkusuyla yaşamak, sokağa çıkarken bile tedirgin olmak kaderiniz değil. Tıp artık sadece arızaları tamir etmiyor, vücudun hatalı çalışan sistemlerini yeniden programlıyor. Kardiyonöroablasyon sayesinde “Acaba yine bayılır mıyım?” endişesi taşımazsınız. Göğsünüzde bir cihaz ağırlığı hissetmeden yaşamanız mümkün.
Eğer siz de düşük nabız sorunu yaşıyorsanız ve “Genç yaşta kalp pili mi takılacak?” korkusu içindeyseiz, modern tıbbın bu pilsiz çözümünü uzman bir aritmi ekibiyle değerlendirmelisiniz.
Dilerseniz diğer blog içeriklerimizi de okuyabilirsiniz.
