Sessiz Katil: Hipertansiyon Nedir?

Blog

Sessiz Katil: Hipertansiyon Nedir?

Hipertansiyon her yıl dünya çapında 8,5 milyon kişinin ölümünden sorumludur. Birçok yetişkin, çok geç olana kadar bu çok yaygın duruma sahip olduklarını bilmemektedir.

Hipertansiyon, yüksek kan basıncı için kullanılan tıbbi bir terimdir. Hipertansiyonun klinik tanımı 130/80 milimetre cıva (mm Hg) (evre 1) veya 140/90 mm Hg daha yüksek bir kan basıncı değeridir.

Genellikle “sessiz katil” olarak adlandırılan yüksek tansiyonun herhangi bir belirtisi olmayabilir. Kan basıncı yüksek olduğunda, kalbinize ve kan damarlarınıza zarar verebilir. Bu durum, bir kişinin kalp hastalığına yakalanma veya felç geçirme riskini artırabilir.

Araştırmacılar yakın zamanda dünya çapında hipertansiyon prevalansının yani görülme sıklığının 1990’dan bu yana iki katına çıktığını keşfetmiştir. Dünya genelinde yaklaşık 1,3 milyar insan yüksek tansiyona sahiptir ve bu çok ciddi bir orandır. İşte bu yüzden bu sessiz katili iyi tanımalı ve tedavisini zamanında ele alıp bu durumu olabildiğince minimum hasarla atlatmalıyız.

Hipertansiyon Tanısı Nasıl Konur?

Hipertansiyon tanısı, farklı iki günde en az iki kez yapılan ölçümlerde tansiyonun 140/90 mm Hg ve üzerinde olması durumunda konur. Ancak bazı durumlarda, hipertansiyonun varlığı muayenehanede veya evde yapılan ölçümler arasında farklılık gösterebilir. Kişi anlık olarak stres kaynaklı tansiyon yüksekliği yaşayabilir. Bu gibi durumlarda sizin genel tablonuzu değerlendirebilmek hekimler için önemlidir.

Hipertansiyonun Önemi ve Riskleri

Hipertansiyon, dünya genelinde kardiyovasküler hastalıkların en büyük nedenlerinden biridir. Kontrol edilmediğinde, kalp krizi, inme, anevrizma, böbrek yetmezliği ve hatta ölümle sonuçlanabilecek komplikasyonlara yol açabilir. Yüksek tansiyonun kalp ve damar sistemine yaptığı baskı, damar sertliğine (ateroskleroz) yol açabilir ve bu da damarların daralmasına, sertleşmesine ve tıkanmasına neden olur. Bu durum, organlara yeterli kan gitmemesi sonucunda ciddi sağlık sorunları yaratır.

Hipertansiyonu nasıl önleyebilirsiniz?

Yüksek tansiyonun genetik bir bağlantısı olabilir. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri bazı kişilerde hipertansiyonu önlemeye yardımcı olabilir.

Bazı insanlar için beslenme düzenlerini değiştirmek tek başına hipertansiyonu önlemek için yeterli olabilir. Tuz oranı yüksek bir diyet kan basıncınızı yükseltebilir. Bol miktarda taze ürün ve protein, lif ve potasyum açısından yüksek gıdalar içeren dengeli bir diyet yardımcı olabilir.

Aşırı kilolu olmak hipertansiyon gelişme riskinizi artırabilir. 

Vücudunuzu hareket ettirin. Yetişkinler her hafta 150 dakika orta düzeyde fiziksel egzersiz yapmayı hedeflemelidir. Buna tempolu yürüyüş, bisiklete binme ve yüzme gibi aktiviteler dahildir. Haftaya bölündüğünde, bu her gün yaklaşık yarım saatlik bir egzersiz anlamına gelir.

Sigara içmek sizi daha yüksek hipertansiyon gelişme riskine sokabilir. Zaten yüksek tansiyonunuz varsa, sigara içmek kalp krizi gibi komplikasyonların gelişme riskini de artırır.

Hipertansiyonun Toplumda Görülme Sıklığı

Hipertansiyon, dünya genelinde yetişkinlerin %30-40’ını etkileyen bir durumdur. Türkiye’de, her üç yetişkinden birinin hipertansiyon hastası olduğu tahmin edilmektedir. Hipertansiyonun görülme sıklığı, yaşla birlikte artmaktadır ve 50 yaş üstü bireylerde daha yaygın hale gelmektedir. Ayrıca, genetik yatkınlık, yaşam tarzı faktörleri ve diğer sağlık durumları da hipertansiyon riskini artırabilir.

Sonuç

Hipertansiyon, kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen yaygın ve tehlikeli bir durumdur. Bu nedenle, hipertansiyonun tanımını, risk faktörlerini ve tedavi yöntemlerini bilmek, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için hayati önem taşır. Yaşam tarzı değişiklikleri ve uygun tedavi ile hipertansiyon kontrol altına alınabilir ve bu sayede kalp hastalıkları gibi ciddi komplikasyonlar önlenebilir. Hipertansiyonun erken teşhisi ve yönetimi, uzun vadeli sağlığınızı korumak için atılacak en önemli adımlardan biridir.

Bunu Paylaş :