Panik Atak mı Kalp Krizi mi? Bir Kardiyolog Gözünden Benzer Belirtileri Ayırt Etmek

Blog
panik atak

Panik Atak mı Kalp Krizi mi? Bir Kardiyolog Gözünden Benzer Belirtileri Ayırt Etmek

Panik atak ve kalp krizi sık karıştırılıyor. Gelen hastaların önemli bir kısmı, aslında kalple ilgili ciddi bir problemi olmadığı halde, büyük bir endişeyle kapımı çalıyor. Gün içinde gördüğüm hastaların belki de yarısından fazlası böyle. Tıbbi olarak “hastalıklı” kabul edebileceğimiz damar tıkanıklığı veya ritim bozukluğu gibi organik bir probleme sahip değil.

Peki, bu insanlar ne hissediyor? Hissettikleri şey gerçek mi? Elbette gerçek. Hissettikleri çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi semptomlar o kadar yoğun ki, kişi kendisini gerçekten bir kalp krizi geçiriyormuş gibi hissediyor. İşte tam bu noktada, modern yaşamın en sık rastlanan tıbbi yanılsamalarından biri ortaya çıkıyor: Panik atak ile kalp hastalığının belirtilerinin birbirine karışması.

Neden Bu İki Durum Sürekli Karışıyor?

Panik atak (panik bozukluk) ve kalp hastalıklarının belirtileri, özellikle akut dönemde, şaşırtıcı derecede örtüşür. İkisi de vücudun yüksek stres veya tehlike anında verdiği tepkileri tetikler.

Ortak ve Karıştırılan Başlıca Belirtiler:

  • Çarpıntı (Palpitasyon): Kalbin hızlanması, teklemesi veya güçlü vurması hissi.
  • Göğüs Ağrısı: Basınç, sıkışma veya keskin bir ağrı şeklinde ortaya çıkar.
  • Nefes Darlığı: Hava açlığı, boğuluyormuş hissi.
  • Terleme ve Titreme: Özellikle soğuk terleme.

Bir panik atak sırasında vücudumuz adeta bir alarm durumuna geçer ve tüm bu fiziksel belirtiler, kişinin durumunu kalp krizi olarak yorumlamasına neden olur. Bu durum, anksiyeteyi daha da artırarak bir kısır döngü yaratır.

Dilerseniz diğer blog içeriklerimizi de okuyun.

Kardiyolog Gözüyle Ayırt Edici İpuçları

Ayırt etmenin zorluğunu vurgulamakla birlikte, klinik deneyimlerime dayanarak panik atak ve kalp hastalığı şikayetlerini birbirinden ayırmaya yardımcı olan bazı kritik noktalar mevcuttur.

1. Yaş Faktörü: En Önemli Filtre

Kardiyolojide ilk baktığımız ve en önemli bulgulardan biri hastanın yaşıdır.

  • 30 Yaş Altı Hastalar: Genç ve altta yatan belirgin risk faktörü (yüksek tansiyon, diyabet, sigara, ailede erken yaşta kalp hastalığı öyküsü) olmayan bir kişide, göğüs ağrısı ve çarpıntı şikayetlerinin büyük bir olasılıkla panik bozukluk kaynaklı olduğunu söyleriz. Elbette gençlerde de doğumsal ritim bozuklukları veya miyokardit gibi durumlar ortaya çıkar. Ancak sıklıkla panik atak baskındır.
  • 40 Yaş ve Üzeri Hastalar: Yaş ilerledikçe kalp ve damar hastalıkları riski artar. Özellikle kronik stres, bu risk faktörlerinin başında gelir. Bu grupta, şikayetler ciddiyetle ele alınmalı ve organik bir kalp sorunu olmadığından emin olunmalıdır.

2. Şikayetlerin Süresi ve Tetikleyicisi

  • Kalp Kaynaklı Ağrı: Genellikle fiziksel aktivite (yokuş çıkma, ağır kaldırma) ile başlar, dinlenmekle geçer (anjina). Ağrı tipik olarak göğüs merkezindedir ve kola, çeneye veya sırta yayılır. Süreç birkaç dakikadan uzun sürer.
  • Panik Atak Kaynaklı Ağrı: Genellikle dinlenme halindeyken veya stresli bir olayın ardından aniden başlar. Ağrı bazen keskin, batıcı bir karakterde olur ve hareketle veya pozisyonla değişir. Ataklar genellikle 10-30 dakika içinde doruk noktasına ulaşır ve azalır.

3. Hastanın Öyküsü ve Yanlış Tanı Döngüsü

Ne yazık ki, hastalarımızın bir kısmı benim muayenehaneme gelmeden önce uzun yıllar boyunca psikiyatri kliniğinde panik atak tedavisi görmüş olabiliyor. Videoda da bahsettiğim gibi, bazen panik atak tanısı almış bir hastada altta yatan bir ritim bozukluğu çıkabiliyor. Ritim bozukluğu, paniği tetikleyebiliyor ve bu durum, tanının “panik bozukluk” olarak yanlış konmasına yol açabiliyor.

Tersi de mümkün: Kalp problemi olmayan ancak panik atak yaşayan hastaların gereksiz yere anjiyografik işlemlere veya aşırı tetkiklere tabi tutulması. Bu durum, hastanın hem ekonomik hem de psikolojik olarak yıpranmasına neden oluyor.

Karışıklığın Çözümü: Doğru Yönlendirme

İşlerin bu kadar karmaşık hale gelmesinin temel nedeni, bedensel ve zihinsel sağlığın ayrılmaz bir bütün olmasıdır.

  • Kalp hastalıkları (aritmi, koroner arter sorunları) panik atağı tetikler.
  • Kronik stres ve panik bozukluk ise damar sağlığını olumsuz etkileyerek kalp hastalıklarının zeminini hazırlar. (Kronik stresin kalp damar hastalıklarının sık nedenlerinden biri olduğunu unutmamalıyız.)

Bu nedenle, göğüs ağrısı, çarpıntı veya nefes darlığı yaşayan herkesin öncelikle bir Kardiyoloji Uzmanı tarafından değerlendirilmesi esastır. EKG, ekokardiyografi ve gerekirse ritim holter gibi basit tetkiklerle altta yatan organik bir kalp sorunu kesin olarak dışlanmalıdır.

Eğer kardiyolojik açıdan bir sorun bulunamazsa, hastanın psikiyatri veya klinik psikoloji uzmanlarına yönlendirilmesi önemlidir. Ayrıca panik bozukluk tedavisinin başlanması en doğru yaklaşımdır.

Unutmayın, yaşadığınız belirtiler ne olursa olsun, doğru teşhis ve doğru tedavi yolu için ilk adım daima bir uzmana başvurmaktır. Kendinizi dinleyin, ancak kararı tıbbi uzmanlara bırakın.

Paylaş :