Su, insan yaşamının temel bir unsuru ve vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Vücuttaki hücrelerin, organların ve sistemlerin sağlıklı çalışması için su gereklidir. Günlük su tüketimi, vücudun işlevselliğini sürdürmek, sağlığı korumak ve genel iyilik halini sürdürmek için önemlidir. Suyu tüketmek kadar önemli olan diğer bir konu ise suyu tüketme zamanlarıdır.
İşte mutlaka su tüketmeniz yer ve zamanlar:
- Sabah Uyanınca:
Uyku sırasında, vücut su kaybeder. Solunum ve terleme yoluyla su kaybı olabilir. Bu nedenle, sabahları uyanıldığında, vücut genellikle hafif bir susuzluk durumundadır. Su içmek, bu su kaybını telafi etmeye yardımcı olur. Uyku sırasında vücut, toksinleri temizlemek için çalışır. Sabah uyanınca su içmek, bu detoksifikasyon süreçlerini destekleyebilir ve böylece vücudu temizlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca uyandıktan sonra içilen su, vücuda enerji sağlar ve sindirim süreçlerini başlatır. Bu, günün başında metabolizmanın hızlanmasına ve vücut fonksiyonlarının aktive olmasına yardımcı olur. Gece yatmadan önce içilen su uyku kalitesini bozar ve sık idrara çıkmanıza neden olabilir. Bu sebeple su gece yatmadan önce değil sabah uyanır uyanmaz içilmelidir.
- Egzersizden Önce:
Egzersiz sırasında vücut, terleme yoluyla su kaybeder. Bu nedenle, egzersizden önce su içmek, vücudu hidrate etmek ve su kaybını telafi etmek için önemlidir. İyi bir hidrasyon, enerji seviyelerini artırabilir ve performansı olumlu yönde etkileyebilir. Egzersiz sırasında su içmek vagus sinirini uyararak, tansiyon düşüklüğüne, nabız artışına ve karın şişliklerine neden olabilir. Su, egzersiz sırasında değil egzersizden en az 1 saat önce içilmelidir. Egzersizden önce içilen suyun dolaşıma karışabilmesi arada 1 saat kadar bir zaman dilimi bırakılmalıdır.
- Baş Ağrısı Durumunda:
Vücut yeterli su almadığında dehidrasyon meydana gelebilir. Dehidrasyon, beyin dokularının küçülmesine ve beynin kafatası içindeki zarlara yapışmasına neden olabilir. Bu durum baş ağrısına yol açabilir. Su içmek, vücudu yeniden hidrate eder ve dehidrasyon kaynaklı baş ağrısını hafifletebilir. Yapılan çalışmalar baş ağrısının en sık nedeninin dehidratasyon sebebiyle olduğunu gösteriyor. Su içmek, kan hacmini artırabilir ve kan dolaşımını iyileştirebilir. Bu, oksijen ve besin maddelerinin daha iyi taşınmasına ve beyne daha iyi bir kan akışına yol açabilir. İyi bir kan dolaşımı, baş ağrısının hafiflemesine katkıda bulunabilir.
- Çarpıntı Hissedildiğinde:
Dehidrasyon, elektrolit dengesizliklerine neden olabilir, bu da kalp ritmi üzerinde etkili olabilir. Su içmek, vücuttaki su dengesini düzenleyerek ve elektrolit seviyelerini destekleyerek çarpıntıyı hafifletebilir. Su içmek, vücuttaki elektrolit dengesini düzenler. Elektrolit dengesizlikleri, çarpıntıya neden olabilir. Su içmek, vücuttaki sodyum, potasyum ve diğer elektrolit seviyelerini düzenleyerek kalp ritmini stabilize edebilir. Çarpıntı hissedildiğinde 1 bardak soğuk su içmek çarpıntı etkisini azaltabilmektedir.
- Duş Öncesi:
Duş almak, vücut sıcaklığını artırabilir. Bu nedenle, duş öncesinde su içmek, vücut sıcaklığını düzenlemeye ve terleme yoluyla su kaybını dengelemeye yardımcı olabilir. Duş öncesi su içmek, vücuttaki su seviyelerini artırarak hidrasyonu sağlayabilir ve bu, cildin nemli kalmasına ve sağlıklı bir görünüme sahip olmasına yardımcı olabilir.
- Yemeklerden 30 Dakika Önce:
Yemeklerden hemen önce ya da yemekle beraber su içmek mide asit seviyesini azaltır ve katı-sıvının mideye aynı anda girmesine neden olmasından kaynaklı mide hacmini genişletir. Bu durumda dispeptik şikayetler, mide hazımsızlıkları, bağırsak problemleri ve şişkinlikler yaşanabilir. Yemeklerden 30 dk önce içilen su ise yemek esnasında kaybedilen sıvının yerine konmasını sağlayarak hem yağ yakımını hızlandırır hem de sindirimi rahatlatır. Yemeklerden 30 dk önce ve 2 saat sonra su içilmesi sağlıklı bir sindirim için en doğru zamandır. Bu duruma ‘su penceresi’ adı da verilmektedir. Su penceresini oluşturmak sağlıklı bir sindirim için önemli bir adım olacaktır.
