Hipertansiyon
Hipertansiyon Nedir?
Kan basıncımız normalde 120/80 mm Hg’nin altında olmalıdır ve mükerrer ölçümlerde 140/90 üzerinde olmasına hipertansiyon adı verilmektedir. Tansiyonun 120-139/80-89 mm Hg arasında olmasına yüksek-normal kan basıncı denir ve bu bireyler hipertansiyon adayıdırlar. Bu durum için kullanılan bir diğer tabir ise pre-hipertansiyondur. Bu durumdaki bireyler aşağıda da bahsedeceğimiz yaşam tarzı değişikliklerini mutlaka uygulamalı ve düzenli kontrollere devam etmelidir.
Hipertansiyon ülkemizde en sık görülen hastalıklardan biridir. Ayrıntılarından bahsedecek olursak:
- Ülkemizde yetişkin (>18 yaş) her 3 kişiden 1’inde hipertansiyon vardır.
- Hastaların %45’i hipertansiyon hastası olduğunun farkında değil.
- Tedavi altında olan hastaların ise %46’sı kontrol altında değil.
Hipertansiyonun Belirtileri Nelerdir?
Hipertansiyonda en sık semptom semptomsuzluktur, yani hipertansiyon genellikle hiçbir şikayete neden olmaz. Kardiyolojide hipertansiyonun tanısı ve tedavisi için semptomların yeri yoktur ve önemli olan tek kriter kan basıncının yüksek olmasıdır. Bununla birlikte hipertansiyonun başlangıç aşamalarında görebildiğimiz semptomlar şunlardır:
- Baş ve ense ağrısı
- Kulak uğultusu ve çınlama (tinnitus)
- Baş dönmesi (vertigo)
- Yüzde kızarıklık ve yanma hissi
- Sık idrara çıkma
- Burun kanaması
- Çarpıntı
- Terleme
Hipertansiyon Tanısı Nasıl Konur?
Farklı iki günde en az iki kez yapılan ölçümlerde tansiyonun 140/90 mm Hg ve üzerinde olmasına hipertansiyon adı verilmektedir. Ancak bazı bireylerin hipertansiyonu olup olmadığı net olarak ayırt edilemez. Çünkü kan basıncı değerleri ölçümün muayenehanede veya evde yapılmasına göre farklılık gösterebilir.
- Beyaz Önlük Hipertansiyonu: Bazen bireylerin değerleri evde normal seyrederken genellikle doktorun yanında daha yüksek çıkar. Bu fark endişe veya sıra dışı bir duruma verilen tepkiye bağlanmaktadır. Kan basıncı değerleri tekrarlanan doktor muayenelerinde yüksek çıkarken evde yapılan ölçümlerde normal çıkıyorsa, bu durum “beyaz önlük yüksek tansiyonu” olarak adlandırılır.
- Maskeli Hipertansiyon: Bunun aksine, kan basıncı muayene sırasında normal olup, evde anormal düzeyde yüksek olabilir. Bu durum ise “maskeli hipertansiyon” olarak adlandırılır. Bu tür hastalarda tansiyon değerlerini belirleyebilmek için evde tansiyon ölçümü veya tansiyon holter yöntemi kullanılabilir.
Evde Tansiyon Ölçümü: Doktorunuz her gün tansiyonunuzu ölçüp takip defterine yazmanızı isteyebilir. Evde tansiyon takibinin sağlıklı olması için doğru ölçen bir alete sahip olmak ve doğru ölçme yöntemini bilmek gereklidir. Kan basıncı ölçüm aletleri, otomatik olan ve otomatik olmayanlar olmak üzere ikiye ayrılır. Kullanımının kolay olması nedeni ile evde otomatik alet kullanımı tercih edilmektedir. Otomatik aletler kan basıncını kol veya bilekten ölçebilir.
Tansiyon Holter: Tansiyon holter kan basıncının taşınabilir bir cihazla 24 saat boyunca belirli aralıklarla ölçülmesi işlemidir. Böylece, günlük aktiviteler ve gece uyku sırasında kan basıncı hakkında bilgi sağlanır. Bu alet hastanın koluna takılan bir manşon ve kayıt cihazından oluşmaktadır. Tansiyon holter kullanırken normal günlük aktivitelerinize devam etmeniz ancak ağır egzersizden kaçınmanız, manşon şişirilirken hareket etmemeniz, konuşmamanız ve manşon kalp seviyesinde olacak şekilde kolunuzu hareketsiz tutmanız istenir. Ayrıca ilacınızı aldığınız saat, öğünlerinizin saati, yatış ve uyanış saatlerinize ek olarak kan basıncınızı etkileyebilecek belirtiler ve olaylar konusunda günlük tutmanız istenir.
Hipertansiyon Açısından Riskli Bireyler Kimlerdir?
Hipertansiyon her ne kadar sinsi bir hastalık olsa da bazı bireyler bu hastalık açısından daha riskli durumda olabilir. Hipertansiyon riskini arttıran bu faktörleri önceden bilirseniz önlem alma şansınız olacaktır. Burada risk faktörleri iki türlüdür. Değiştirilemeyen risk faktörleri kişinin bundan sonraki yaşamında değiştiremeyeceği durumlarken; değiştirilebilen risk faktörleri ise kolaylıkla önlem alınarak hipertansiyon riskinin azaltılabileceği durumları ifade eder.
Değiştirilemeyen Risk Faktörleri:
- Yaş
- Cinsiyet: 50 yaşın altındaki grup ele alındığında erkeklerde daha sık görülür. 55 yaşından sonra ise kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır.
- Kalıtım: Yüksek tansiyonlu kişilerin yaklaşık %60’ında ailede de tansiyon yüksekliği söz konusudur.
- Kronik Böbrek Yetmezliği
Değiştirilebilen Risk Faktörleri:
- Aşırı Tuz Tüketimi
- Hareketsiz Yaşam Tarzı
- Obezite
- Diyabet
- Yüksek Kolesterol
- Alkol Tüketim
- Sigara Kullanımı
- Stres
Hipertansiyon Neden Riskli Bir Hastalıktır
Hipertansiyon kalbin iş yükünü artırır ve atardamarlara zarar verir. Zaman içerisinde özellikle kalp, böbrek, göz ve beyne kan götüren atardamarlarda hasar oluşur. Kalp, böbrek, göz ve beyin damarları bu yüksek basınca uzun yıllar boyunca sessizce direnebilir. Bu nedenle kan basıncındaki yükselme yıllarca belirti vermeden, tamamen sessiz ve sinsi bir şekilde ilerleyebilir. Ancak bu zarar vermediği anlamına gelmez. Yüksek tansiyon tedavi edilmediğinde, tüm vücuttaki atardamarlara ve yaşamsal önemi olan organlara hasar verebilir. Beyin kanaması ve felç, kalp yetersizliği ve kalp krizi, böbrek yetmezliği, görme kaybı gibi hastalıklara neden olabilir.
Kalp Krizi: Yüksek tansiyon atardamarların tıkanmasına neden olabilir ve bu durumda kanın kalp kasına akmasına engel olur.
Felç: Yüksek tansiyon beyindeki damarların daha kolay bir şekilde çatlamasına veya tıkanmasına neden olur.
Kalp Yetersizliği: Yüksek tansiyonun neden olduğu artan iş yükü kalbin genişlemesine ve vücuda yeterli miktarda kan pompalayamamasına neden olur.
Böbrek Hastalığı veya Yetmezliği: Yüksek tansiyon böbrek damarlarına hasar vererek böbreklerin işlevini yerine getirmesine engel olabilir.
Görme Kaybı: Yüksek tansiyon gözdeki kan damarlarına zarar vererek görme kaybına yol açabilir.
Cinsel İşlev Kaybı: Yüksek tansiyon erkeklerde sertleşme bozukluğuna ve kadınlarda cinsel isteğin azalmasına sebep olabilir.
Hipertansiyon bu hastalıklara yönelik önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle hiçbir şikayetiniz olmasa bile tedavinizi aksatmamalı ve doktorunuzun önerilerine mutlaka uymalısınız.
Evde Tansiyon Ölçümü ve Tansiyon Takibi Nasıl Yapılmalı
Hipertansiyon hastalarının her gün tansiyonunu ölçüp takip defterine yazması, doktorun tansiyonun seyrine bakıp tedaviyi ona göre düzenlemesi açısından çok önemlidir.
Evde tansiyon ölçerken aşağıdaki konulara dikkat edilmelidir.
- Tansiyonunuzu her gün aynı saatte, örneğin her sabah ve akşam aç karnına ve tansiyon ilaçlarını almadan önce ölçün.
- Ölçümden önce 5 dakika dinlenin.
- Rahatsız, tedirgin, stresli olduğunuzda, üşüdüğünüzde veya ağrınız olduğunda tansiyonunuzu ölçmeyin.
- Yemekten sonra en az iki saat, kahve veya sigara içtikten sonra en az yarım saat bekleyin.
- Ölçümden önce gerekirse mesane ve bağırsaklarınızı boşaltın.
- Kan basıncı ölçüm aletinin manşonu ile kol çevresi uyumlu olmalıdır. Kol çevreniz aletinizin manşon boyutundan geniş ise kan basıncınız olduğundan yüksek, dar ise olduğundan düşük ölçülür.
- Kolunuzdan tüm giysilerinizi çıkartın ve kolunuzu sıkmayacak bir giysi tercih edin.
- Sırtınızı destekleyen ve yanında kolunuzun altına destek olacak kolluk veya masa gibi bir mobilyanın bulunduğu sert bir sandalyeye dik oturun.
- Kolunuzun altına kalp hizasına gelmesini sağlamak için bir yastık ya da havlu koyun.
- Ayaklarınızı yere basın ve bacak bacak üstüne atmayın.
Hipertansiyon Nasıl Tedavi Edilir?
Hipertansiyon saptanan hastalarda öncelikle yaşam tarzı değişikliği gerekir. Bunun için:
Sağlıklı beslenme: Daha çok meyve, sebze, potasyum ve tam tahıl tüketin. Tuz, doymuş ve trans yağ tüketimini azaltın.
Tuz kısıtlaması: Kalp sağlığı için günlük tuz tüketiminin 5 gr’ı yani 1 silme tatlı kaşığını geçmemesi önerilmektedir. Türkiye’de kişi başı ortalama tuz tüketimi günlük14.8 gr’dır ve tükettiğimiz tuzun %30’u ekmekten gelmektedir.
Alkol ve sigara tüketiminin bırakılması: Alkol tüketimini sınırlandırın. Kadınlar günde 1 bardak, erkekler günde 2 bardaktan fazla alkol tüketmemeliler. Sigarayı bırakın.
Egzersiz: Hareketli olun ve kilonuzu kontrol altında tutun. Her gün yarım saat tempolu yürüyüş yapın.
Ayrıca, ülkemizde kullanılmakta olan pek çok yüksek tansiyon ilacı bulunmaktadır. Hepsi farklı mekanizmalarla kan basıncını kontrol ederler. Bunlardan en uygun olan bir ya da birkaç tanesi hastanın yaşı, cinsiyeti, yüksek tansiyonunun nedeni, tansiyon değerleri ve diğer hastalıkları göz önüne alınarak doktor tarafından hastaya reçete edilir. Hangi saatlerde alınması gerektiği, başka ilaçlar kullanıyorsa tansiyon ilacının bunlarla birlikte nasıl kullanılacağı hastaya anlatılır.
Yüksek tansiyon kronik bir hastalık olduğu için ömür boyu tedavi ve doktor gözetimi gerektirir. Bu nedenle doktorun yönlendirmesi ve hastanın uyumu daha başarılı bir tedavi için şarttır. Önerilen ilaçlar düzenli şekilde kullanılmalıdır. Kan basıncı yüksekliğinin kontrol altına alınabilmesi için birden fazla ilaç kullanmak gerekebilir. İlaç tedavisine devam ederken kan basıncı düzeyi takip edilmelidir.
Gebelik Hipertansiyonu Nedir?
Hipertansiyon, gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkarda bu duruma gebelik hipertansiyonu denir. Bu tür hipertansiyon genellikle doğumdan sonra kaybolur. Ancak anne tedavi edilmezse, bu durum hem anne hem de bebek için tehlikeli olabilir. Hamilelikte bebeğin büyümesi için gerekli olan besin ve oksijen anneden sağlanır. Hamilelikte yüksek tansiyon plasentaya yetersiz kan akımına sebep olabilir. Bebek, ihtiyacı olan oksijen ve besini alamadığı için bu durum bebeğin büyümesini yavaşlatabilir. Bu yüzden doktorlar hamilelik sırasında kan basıncını yakından izlerler.
Preeklampsi Nedir?
Preeklampsi (gebelik zehirlenmesi olarak da bilinir), gebelikte hipertansiyon ile yakından ilişkili bir durumdur. Genellikle gebeliğin 20. haftasından sonra tansiyonun 140/90 mmHg üzerinde seyretmesi ve idrarda protein çıkması ile kendini gösterir. Tüm kadınlarda belirgin şikayetler görülmeyebilir. Preeklampsinin başlıca belirtileri şunlardır:
- Baş ağrısı
- Görme problemleri
- Karın ağrısı
- Ödem
Aşağıdaki faktörler preeklampsi riskini artırabilir:
- Önceki gebelikte preeklampsi görülmesi
- Gebelikten önce görülen yüksek tansiyon
- Kronik böbrek hastalığı
- Şeker hastalığı
- Trombofili (pıhtılaşma bozuklukları)
- Çoğul gebelik (üçüz hamileliklerde risk ikizlere göre daha fazladır)
- Ailede preeklampsi öyküsü bulunması
- Obezite
- İleri anne yaşı (40 yaş ve üstü)
Preeklampsi hem anne hem de çocuğun hayatını tehlikeye sokabilir. Bu nedenle gebelikten önce yüksek tansiyonunuz varsa aşağıdaki basamakları takip etmeniz çok önemlidir.
Gebelikten önce:
- Doktorunuzla beraber kan basıncınızı kontrol altına almaya çalışın
- Kilo verin ve tuz tüketiminizi azaltın
- Doktorunuzun verdiği ilaçları düzenli kullanın.
Gebelikte:
- Doktor kontrollerinizi aksatmayın
- Böbrek hastalığı veya diğer risk faktörleri varsa bunu doktorunuza vakit kaybetmeden anlatın.
- Preeklampsinin uyarıcı işaretleri varsa doktorunuza anlatın.
- Kan basıncınızı ve kilonuzu kontrol edin.
Gebelikte yüksek tansiyonu veya preeklampsiyi önleme konusunda kanıtlanmış bir yol yoktur. Güvenli bir gebelik için doktor kontrollerinizi aksatmamalı ve doktorunuzun önerilere uymalısınız.