Kalp damarlarınızda plak (ateroskleroz) bulunuyorsa, bu durum artık sadece bir risk faktörü olmaktan çıkar ve kalp-damar hastalığının kendisi haline gelir. Bu plaklar, damar duvarında biriken, esas olarak kötü kolesterol (LDL-K) ve diğer yağ partiküllerinden oluşan yapılardır. Plaklar zamanla büyüyerek damarı daraltır, kan akışını kısıtlar ve en tehlikelisi, çatlayarak ani kalp krizine veya felce yol açacak pıhtı oluşumunu tetikler.
Bu nedenle, kalp damarlarında plak saptanan kişiler için kolesterol yönetimi, sağlıklı bireylerden çok daha agresif bir yaklaşım gerektirir. Burada amaç sadece kolesterolü “normal” sınırlarda tutmak değil, damar içindeki mevcut plağı stabilize etmek, büyümesini durdurmak ve hatta mümkünse küçülmesini sağlamaktır. Bu da, LDL kolesterol hedefini çok daha aşağı çekmek anlamına gelir.
LDL Kolesterol Nedir ve Plak Oluşumunda Rolü Nedir?
LDL (Low-Density Lipoprotein), halk arasında “kötü kolesterol” olarak bilinir. Vücutta karaciğer üretir ve kolesterolü karaciğerden alıp vücudun diğer dokularına ve damar duvarlarına taşır. Kandaki LDL seviyesi çok yükseldiğinde, fazla LDL partikülleri damar duvarının içine sızar ve burada oksitlenerek iltihabi bir süreç başlatır. Vücut bu yabancı maddeye tepki verirken, bağışıklık hücreleri (makrofajlar) devreye girer, ancak bu hücreler zamanla yağ dolu köpük hücrelerinedönüşerek damar duvarında plak birikimini oluşturur.
Özetle, LDL kolesterol, kalp damarlarındaki plak oluşumunun temel yapı taşıdır. Ne kadar çok LDL partikülü varsa, damar duvarına sızma ve plak oluşturma riski de o kadar yükselir. Bu yüzden, kalp damar hastalığı olan birinde, bu temel yapı taşını mümkün olduğunca azaltmak hayati önem taşır.
Plak Varlığında İdeal LDL Kolesterol Hedefi Kaç Olmalı?
Kalp damarlarında plak bulunan hastalar, çok yüksek riskli kategorisinde değerlendirilir. Güncel uluslararası ve ulusal kardiyoloji kılavuzları, bu risk grubundaki hastalar için oldukça düşük LDL hedefleri belirler.
1. Yüksek Risk Grubu (Koruyucu Tedavi)
- Hedef LDL-K Değeri: 70 mg/dL’nin Altı
Bu grup, diyabet veya hipertansiyon gibi birden fazla ciddi risk faktörü taşıyan, ancak henüz kalp krizi veya inme gibi bir olay geçirmemiş ve damarlarında ciddi bir tıkanıklık saptanmamış kişileri kapsar. Avrupa Kardiyoloji Derneği (ESC) ve diğer kılavuzlar, bu kişilerin bile LDL kolesterol seviyesini 70 mg/dL’nin altında tutmasını önerir. Bu, damar hastalığının ilerlemesini önlemek için uyguladığımız birincil koruma hedefidir.
2. Çok Yüksek Risk Grubu (Tedavi Edici Amaç)
- Hedef LDL-K Değeri: 55 mg/dL’nin Altı
Kalp damarlarında plak saptanan, daha önce kalp krizi, inme geçirmiş hastalar, çok yüksek riskli gruba girer. Bu hastalar için hedef, sadece hastalığı durdurmak değildir. Aynı zamanda plağın çatlama ve ani kriz oluşturma riskini azaltmaktır. Bu nedenle, kılavuzlar bu hastalarda LDL kolesterolü 55 mg/dL’nin altına indirmeyi hedefler.
3. Tekrarlayan Olay Riski Yüksek Olanlar
- Hedef LDL-K Değeri: 40 mg/dL’nin Altı
Son yıllarda yapılan çalışmalar var. Özellikle son 2 yıl içinde tekrarlayan kalp-damar olayları yaşayan hastalar için hedefi daha da düşürdü. Bu bireylerde LDL-K seviyesini 40 mg/dL’nin bile altına indirmek olağanlaştı. Yeni olay riskini önemli ölçüde azalttığını da görüyorsunuz.
Özetle: Kalp damarınızda plak varsa, LDL kolesterolünüzün 100 mg/dL’nin altında olması bile yeterli değildir. Doktorunuz, özel risk durumunuzu dikkate alarak size özel bir hedef belirler. Ancak bu hedef büyük ihtimalle 70 mg/dL veya 55 mg/dL’nin altı olacaktır.
Düşük Hedefe Nasıl Ulaşırız?
Bu kadar düşük LDL hedeflerine genellikle sadece yaşam tarzı değişiklikleriyle ulaşmak zor olur.
- İlaç Tedavisi (Statinler): Statinler, kolesterol düşürücü ilaçların temelini oluşturur. Sadece LDL’yi düşürmekle kalmaz. Aynı zamanda damar içi iltihabı azaltır. Plakları stabilize eder ve çatlama riskini düşürür. Kalp damar hastalığı olan her bireyde, genellikle yüksek doz statin tedavisine başlanır.
- Kombinasyon Tedavileri: Tek başına statin tedavisiyle hedeflenen düşük değerlere ulaşamazsak, ezetimib veya PCSK9 inhibitörleri gibi daha güçlü ilaçları ekleyerek LDL’yi agresif bir şekilde düşürmeyi amaçlarız.
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri: İlaç tedavisi ne kadar güçlü olursa olsun, yaşam tarzınızı değiştirmek tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır.
- Beslenme: Doymuş yağ, trans yağ ve kolesterol içeriği yüksek gıdalardan uzak durun. Akdeniz diyetine uygun, sebze, meyve, tam tahıl ve sağlıklı yağlardan (zeytinyağı, fındık, tohum) zengin bir beslenme düzeni benimseyin.
- Egzersiz: Düzenli aerobik egzersiz (haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta) yapın.
- Sigara: Sigarayı kesinlikle bırakın. Sigara, plak oluşumunu ve çatlama riskini en çok artıran faktörlerin başında gelir.
- Kilo Kontrolü: Sağlıklı bir vücut ağırlığını koruyun.
Önemli Uyarı
Kalp damarlarınızda plak bulunması, kolesterol yönetimine bakışınızı değiştirmesi gereken bir durumdur. Artık LDL kolesterolünüzün sadece “iyi” görünmesi yetmez. Aktif olarak plağı kontrol altına alacak kadar düşük olması gerekir. 70 mg/dL veya 55 mg/dL’nin altı gibi hedefler belirleriz. Bu hedeflere ulaşmak için doktorunuzla yakın iş birliği yapmalısınız. Kolesterol değerleriniz ne kadar düşük olursa, kalp krizi ve felç riskiniz de o kadar azalır.
Her zaman bir doktora danışarak sürece devam etmelisiniz. Bunu da unutmamakta fayda var.

